حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT-BA-2022-MO-TR-04 |
H. 13 Cumâde’l Ûlâ 1444 M. Çarşamba, 07 Aralık 2022 |
Afganistan’ın Çocukları Ölümle Açlık Arasında Kaldılar
30 Kasım’da Afganistan’ın kuzeyindeki Samangan vilayetinin başkenti Aybek’te bir okula düzenlenen bombalı saldırıda en az 17 kişi hayatını kaybetti, 26 kişi de yaralandı. Hayatını kaybedenlerin çoğunun 9 ila 15 yaşları arasındaki çocuklar olduğu düşünülüyor. Geçtiğimiz 15 ay içerisinde Mezar-ı Şerif, Belh ve Kunduz vilayetlerindeki birçok medreseye saldırı düzenlendi. Geçen Eylül ayında, Kabil’deki bir eğitim merkezinde kız öğrencileri hedef alan bombalı saldırıda yaklaşık 50 genç kız hayatını kaybetti, onlarcası da yaralandı. Ayrıca Afganistan’ın çocukları, kötüleşen ekonomik kriz nedeniyle açlıkla karşı karşıyalar. Ekonomik kriz, büyük ölçüde Taliban’ın geçen Ağustos ayında ülkeyi ele geçirmesinin ardından Batılı sömürgeci güçlerin ülkeye uyguladığı yaptırımlardan kaynaklanmaktadır. Yardıma bağımlı ülkenin uluslararası finansal kuruluşlarla bağlantısının kesilmesi, yardımların askıya alındı ve ABD yönetimi tarafından ülkenin 10 milyar dolarlık mal varlığının dondurulması, insanlarda büyük mali sıkıntıya neden oldu. Save the Children’a göre Afganistan’da her gün yaklaşık 10 milyon çocuk açlık çekiyor, nüfusun yaklaşık yüzde 50’si (19,7 milyon çocuk ve yetişkin) hayatta kalabilmek için acil desteğe ihtiyaç duyuyor ve devlet hastaneleri ciddi akut yetersiz beslenmeden muzdarip çocuklarla dolup taşıyor.
Afganistan’ın çocukları ve gençleri, çatışma ve güvensizlikten başka bir şey bilmiyorlar, çünkü toprakları, onlarca yıl vahşi sömürgeci müdahalelere ve savaşlara maruz kalmış, savaşlar ülkelerini yok etmiş ve onları sürekli hayatlarından korkar hale getirmiştir. Ya dinlerini öğrenirken öldürüldükleri anlamsız bir katliamla ya da bir sonraki öğünün ne zaman geleceğini bilmedikleri ölümcül bir açlık ve boş mideyle karşı karşıya kalmışlardır. Afganistan’daki bu trajik durum, dış güçlere ekonomik bağımlılığın yarattığı sonuçlara bir örnektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
مَثَلُ الَّذِينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِ اللَّهِ أَوْلِيَاءَ كَمَثَلِ الْعَنكَبُوتِ اتَّخَذَتْ بَيْتاً وَإِنَّ أَوْهَنَ الْبُيُوتِ لَبَيْتُ الْعَنْكَبُوتِ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ“Allah’tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!”[Ankebut 41] Aynı zamanda bu durum, ulus-devlet modelinin neden olduğu izolasyonun, zayıflığın ve güçsüzlüğün de bir göstergesidir. Ulus devletler, İslam ülkelerindeki kaynak ve zenginliklerin yardım amacıyla muhtaç Müslümanlar için kullanılmasını engellemektedir, çünkü ulus devletlerde, bencil ulusal siyasi ve ekonomik çıkarlara dayalı rejimler var. Afganistan ve diğer Müslüman ülkelerdeki çocuklar açlıktan ölürken, Katar’ın bu gülünç Dünya Kupası’na 200 milyar dolardan fazla para harcaması çok tuhaf! Ulus-devlet felsefesinden kaynaklanan izolasyon, sömürgeci hükümetlerin açlık ve kıtlığı kullanarak ya da yıkım ve kaos tohumları saçarak ülke siyasetini manipüle etmelerine de olanak sağlıyor.
Anlamsız şiddet, çatışma ve işgal eylemleri yüzünden daha ne zamana kadar Afganistan, Filistin, Yemen, Keşmir ve diğer yerlerde anneler ve babalar çocuklarını defnetmeye devam edecekler? Daha ne zamana kadar gözlerinin önünde çocuklarının yok olmasını veya önlenebilir sebeplerden ötürü ölmelerini izleyecekler? Dinimiz bize güç, ilerleme ve güvenliğin birlikten doğduğunu öğretmektedir. Batı’nın dayattığı ve İslam ülkelerimizi bölen yapay ulusal sınırlar yıkılmadıkça ve tek bir liderlik, tek bir devlet ve tek bir gerçek İslami liderlik sistemi altında birleştirilmedikçe bu birlik sağlanamayacaktır. Nübüvvet metodu üzere Hilafet, İslam’ı yeryüzünde kapsamlı bir şekilde uygulayacak, bu ümmetin çocuklarının hayatından haksızlığı sonsuza dek def edecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْناً يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئاً وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ“Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]
Dr. Nesrin Nevaz
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları Direktörü
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: media [@] domainnomeaning.com |