20 Aralık 2020 Pazar günü Nijerya polisi, silahlı çatışmanın ardından, ülkenin kuzeybatısındaki Katsina eyaletinde silahlı kişilerce kaçırılan düzinelerce okul çocuğunun kurtarıldığını bildirdi. Eyalet polis sözcüsü Gambo Isah, 80 çocuğun bir dini törene katılmalarının ardından, Mahuta köyündeki evlerine dönerken saldırganlar tarafından kaçırıldığını belirtti. Olay, 344 öğrencinin serbest bırakılmasından günler sonra geldi. Silahlı kişiler, Kankara eyaletindeki bir yatılı okulu basarak 344 öğrenciyi kaçırmış ve altı gün boyunca alıkoymuştular.

Polis, son olaydaki saldırganların yakınlardaki Danbaure köyünden 12 ineği de çaldıklarını söyledi. Polis “haydutlar” diye tanımladığı saldırganların kimliği ve amaçları hakkında başka bir açıklama yapmadı. Hırsızlık, hayvanları öldürme ve adam kaçırma suçlarının, Kuzey Nijerya halkının günlük gerçekliği haline geldiğini belirtmek gerekir. Silahlı saldırılar ve adam kaçırmaların Kuzey Nijerya bölgelerinde yaygın olduğu biliniyor. Çoğunlukla silahlı kişiler, bilinmeyen haydutlar ve bölgede aktif çete liderleri suçlu görülüyor. Bu çeteler inek hırsızlığında ve fidye için adam kaçırmada uzmandır. Hükümet her seferinde bu çetelerin diktelerine boyun eğmeyi ve fidye ödemeyi reddediyor. Kriz, bazı mahkûmların serbest bırakılmasıyla, suçluların soruşturma, kovuşturma ve cezadan kurtulmalarıyla sona eriyor. Ta ki kriz tüm acı bölümleriyle tekrarlanana kadar...

Uluslararası Af Örgütü, bu yılın ilk altı ayında, hükümetin güvenlik ve emniyeti sağlamadaki başarısızlığı ve saldırganları adalete teslim etmedeki çaresizliği ışığında, haydutlar tarafından 1100’den fazla kişinin öldürüldüğünü söyledi. İnsanların, güvenliğin daha da yaygınlaştırılmasını ve caydırıcı güvenlik politikalarının benimsenmesini bekledikleri bir zamanda Nijerya hükümeti, canlarını korumak ve esir düşmelerine engel olmak için askeri birlikleri belirli noktalara konuşlandırmaya dayalı bir güvenlik stratejisi benimsedi. Bu strateji gereği ordu birlikleri, militanların ve haydutların sık sık saldırılarına maruz kalan kırsal alanlardan çekildiler.

İnsanlar, Nijerya rejimine ve devlet kurumlarını kemiren, yoksulluğu reva gören, açlık ve yetersiz beslenme riskiyle yüz yüze bırakan yolsuzluğa sabrettiler. Devletin, işlerini ihmal etmesine ve aralarında hastalıkların yaygınlaşmasına katlandılar, rejimin aldatmasına ve yaygın olarak yalan söylemesine sabır gösterdiler. Ama ciğerparesi çocuklarının kaçırılmasına ve terörize edilmesine nasıl sabırlı olabilirler?

Güvenliği ve huzuru yaymak, güvenlik ve emniyeti korumak, vatandaşların en temel haklarından biridir. Çocukların çete korkusu olmadan okula gitmesini sağlayamayan bir rejime devlet demek doğru değildir. Çeteler, iktidar güruhunun gözleri önünde çocukların hayatlarıyla oynuyor. Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ أَصْبَحَ مِنْكُمْ آمِناً فِي سِرْبِهِ، مُعَافًى فِي جَسَدِهِ، عِنْدَهُ قُوتُ يَوْمِهِ، فَكَأَنَّمَا حِيزَتْ لَهُ الدُّنْيَا “Sizlerden her kim vücutça sağlıklı, nefsinden, malından korkusuz ve huzurlu, günlük yiyeceği de yanında olarak sabahlarsa, sanki dünyanın bütün nimetleri kendisinde toplanmış gibi olur.”^[Buhari]