حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT–BA–2019–MB–TR–06 |
H. 11 Raceb 1440 M. Pazartesi, 18 Mart 2019 |
Bebek Ölümleri Felaketi Tunus’taki Sağlık Hizmetlerinin Trajik Durumunu, Halkın Bakımı ve Korunmasında Rejimin Başarısızlığını Ortaya Koyuyor!
Acı verici bir trajedi, geçen hafta Tunus kamuoyunu derinden sarstı! Resmi istatistiklere göre Vesile Burgiba Hastanesi’nde 15 bebek öldü ve ölü sayısı giderek artıyor. Tunus Cumhuriyet savcılığı sözcüsü 15 Mart Cuma günü yaptığı açıklamada, “Vesile Burgiba Hastanesi’nde ölen bebek sayısının 15 olduğunu” söyledi. Art arda yaşanan bebek ölümleri korkunç bir felakettir. Devletin halkını umursamadığının göstergesidir!
Küçük büyük herkes hatta bebekler bile bu devletin ve yöneticilerin yozlaşmışlığından nasibini almıştır... Bu modern devlet, Zeytune halkının inançlarıyla savaşıyor. Müslüman kadının kâfirle evliliği, vasilik ve miras hükümleri gibi dinden olduğu zorunlu olarak bilinen hükümlere düşman olduğunu ilan ediyor... Bunu, kadın özgürlüğü, hakkaniyeti ve korunması sloganları altında yapıyor. Ahlaksızlığı yaymak, zinaya teşvik etmek ve kadını erkeğin vesayetinden kurtarmak gibi bu uğurda her türlü imbik yolu deniyor. Kadının dünyasına sızarak, düşüncelerini marjinalleştirerek, kavramlarını bozarak ailenin yıkımı ve parçalanması konusunda Batının yaklaşımını perçinliyor. Ama halkın en temel ihtiyaçlarının gözetilmesinde ihmalkâr davranıyor, yoksulluk ve açlığın her türlüsünü tattırıyor, vücutlarını çiğniyor. Hastalıkları tedavi edemiyor, önleyemiyor. Zira hastanelerde tıbbi ekipman ve kadro yoksulluğu var. Ayrıca ciddi bir ilaç sıkıntısı yaşanıyor. Hatta bazı samimi doktorlar bile, ilaç eksikliği nedeniyle binlerce hastanın yavaş yavaş ölümüne tanık oldukları için panik çığlıkları attılar... Devlet, yükünü hafifletmek ve görevlerinden kaçmak için sorumluluklarını yardım derneklerinin ve sivil toplum kuruluşlarının üzerine atıyor. Tek kaygısı, bütün sektörlerin marjinalleştirilmesini isteyen, ülkeye çöreklenen ve her alanda devletin eylemlerini kontrol eden sömürgeciliğe ipotek edilmesini isteyen Batının talimatlarını uygulamaktır.
Er Rabıta Hastanesi’ndeki bebek ölümleri felaketi, kurtuluş yolunu bilmeyen bir sistemde Zeytune halkının başına gelen felaketlerden biridir... Bir grubun yönettiği rejim, kuduz köpekler gibi çıkarlar üzerine üşüşüyor, ülke ve halkı felaketlerle dolu bir uçuruma sürükleyen siyasi çekişmelere maruz bırakıyor. Bu ajan zümrenin yapılabileceği tek şey, Sağlık Bakanlığının “olayla ilgili acil soruşturma” açmasıdır... Sağlık Bakanlığı ne gibi bir acil soruşturmadan bahsediyor? Gerçekten bu sorumlulukları belirleyip olayın arkasındakileri açıklayacak mı? Bu ihmalin nedenlerini ve bebek ölümlerinde gerçek suçluların kim olduğunu soruşturacak mı?
Soruşturma hâkimi ve Başbakanın muayene ve takip hastanesine havale etmesi ile Sağlık Bakanının istifası ve Cumhurbaşkanının Ulusal Güvenlik Kuruluna toplantı çağrısı yapması arasındaki prosedürler ivme kazandı... Herkes seferber olmuş durumda, ama bunlar gök gürültüsü gibi. Gürlüyor ancak yağmıyor! Sorunu çözebilecekler mi? Yoksa tüm bunlar, göz boyamak, bu iğrenç suçtan tiksinen, rejimi insanlara sağlık hizmeti sunamamakla suçlayan kurbanların ailelerinin ve Tunus halkının öfkesini absorbe etmek için mi?
Bebek ölümleri felaketi, kadınlardan uzak kutlanan 8 Mart Kadınlar Günü’ne rastladı! Burgiba, Bin Ali ve devrim sonrasındaki ardışık rejimler bu günü bayram olarak kutladılar. Kutlama için devasa fonlar enjekte edildi. Tarihini konsolide etmek için medya ve eğitim kurumları seferber oldu. Kadın bu bayramın neresinde?
Maskeler düştü. Tunuslu kadınların yaşadığı gerçek koşulları besleyen art arda felaketler yaşandı! Kadının yoksulluk, baskı ve mahrumiyetten mustarip olduğunu göstermek için maskeler düştü... Kadın, yorgun, bitap ve aşağılık baskılara maruz kalıyor! Kadınların, diğer ülkelerdeki kadınların hasetle baktıkları kazanımları nerede? Doğum sırasındaki ölümler, hastanelerdeki teçhizat yetersizliğinden mi yoksa doğum uzmanı doktorların bulunmamasından mı kaynaklanıyor? Bunun için mi aileler gözü yaşlı bırakılıyor? Ya da bu ölümler, aile ihtiyaçlarını karşılamak ve çocukların gereksinimlerine katkıda bulunmak için saatlerce çalışan ama günün sonunda bir kaç dinarla evlerine dönen işçilerin iş yerine gitmek için bindikleri kamyonun devrilmesinden mi kaynaklanıyor?
Çocuklarının yandığını, intihar ettiğini ya da boğulduğunu gören bir kadın için ne tür bir bayram kutluyorlar? Çocukları hiçbir zimmet ve ahit gözetmeyen art niyetli kişilerce öldürülürken, kurtuluşu olmayan uyuşturucu bataklığına gömülürken, kadın bu bayramın neresinde? Kadınlar, “karton kutuda” küçük çocuklarını taşıyarak gözleri yaşlı evlerine dönerken bu bayram da neyin nesi?
Ukbe bin Nafi ülkesi... Zeytune ülkesi... Afet ve talihsizliklerle boğuşuyor, her seviyede mutlak bir bozulma olduğunu ortaya koyuyor! Bunlar olurken hükümet, insanların acılarının farkında değil. Sorunlarını çözmek için hiçbir gayret göstermiyor. Hükümet çıkarları vadisinde iken insanlar başka bir vadide. Boyunları eğik kurtuluşu bekliyorlar... Hükümeti felaketler uykusundan uyandırıyor. Ardından hemen “sözde” umursadığını göstermek için kınama ve lanetleme açıklaması yapıyor. Siyasi hedeflere ulaşmak ve pozisyonları korumak için açılıp kapanan soruşturmalar açıyor. Hükümet, masum bebekleri diri diri gömüyor ve suçlulardan intikam almıyor. Suçluların kalesi olan bir hükümet, bunu nasıl yapabilir ki?
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları olarak biz, bu elim olayı kınıyoruz. Allah’ın cennetinde melek ve kuş olmaları için dua ettiğimiz bu bebeklerin annelerine sıcak başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz. Allah, onlara sabır ve teselli ilham eylesin. Olanlardan, ülkeyi yöneten yozlaşmış rejim, haksız ve batıl mevzuatı uygulayan yöneticiler sorumludur. Tunuslu kadınlara dönüyor ve diyoruz ki: Ey Ukbe’nin torunları! Açıkçası kurulu rejim, ajan rejimdir, yalnızca sömürgecinin diktelerini uygular. Size ve çocuklarınıza bakamayacak kadar çaresizdir. Yaşanan tüm sorun ve kaygıların doğrudan sebebidir. Rejim, ülkenizin zenginliğini sattı, çocuklarınız öldürdü. İsteğinizi, basitleştirmeyin. Bu basitlik amaca eriştirmez, statükoyu değiştirmez. Amacınız, umutsuz çirkin bir yüzü değiştirip sömürgecinin talimatlarına uyan başka karanlık ve umutsuz bir yüz getirmenin çok daha ötesinde olsun. En büyük ve en yüce amaca erişmek için çalışın. Yozlaşmış insan yapımı yasaları ve hükümleri ile birlikte bu rejimi değiştirin ve âlemlerin Rabbinin sistemini kurun. O sistem hem siz hem de dünyanın bütün kadınları için en iyisidir.
Ey Zeytune ülkesi kadınları! Değişim köklü olmalıdır. Bu yüzden bizi desteklemenizi istiyoruz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in çağrısında bizimle birlikte çalışın. Hep birlikte hayali değil gerçek bir devlet inşa edelim. Hem siz hem de ülkemiz izzete erişsin. Bütün Müslümanlar Âlemlerin Rabbinin sistemi olan “Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet” altında yeniden aziz efendiler olsun.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: media [@] domainnomeaning.com |