حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT–BA–2018–MB–TR–02 |
H. 23 Cumâde’s Sânî 1439 M. Pazar, 11 Mart 2018 |
Sözde Yardım Çalışanları Bile Hilafetin Yokluğunda Suriyeli Kadınların Onurunu İhlal Ediyor!
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından yayınlanan bir rapora göre Suriye’de BM ve diğer kuruluşlar adına yardım çalışmalarına katılan kişiler tarafından Suriyeli mülteci kadınlar cinsel istismara uğradı. “Suriye’den Sesler 2018” başlıklı rapora göre BM çalışanları Suriyeli mülteci kadınları gıda yardımı karşılığında cinsel ilişkiye zorluyor. Suriye’nin güney illerinde cinsel istismar son derece yaygın. Yardım kuruluşu çalışanları, yardımları taşıyan kişilerin gıda yardımı karşılığında cinsel ilişki talep ettiğini belirtti. Bazı yardım çalışanlarının söylediğine göre çok sayıda kadın, haklarında kurum çalışanlarıyla birlikte oldukları düşünülmesin diye dağıtım noktalarına gitmiyor. BM ve kuruluşlara üç yıldır yapılan uyarılara rağmen istismar olayları görülmeye devam ediyor. Haziran 2015’de Dara ve Kuneytre’de Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) tarafından yapılan ankete göre bölgedeki 190 kadın ve kız çocuğunun yüzde 40’ı cinsel şiddete maruz kaldı. Bu sonuçlar yardım kuruluşlarına Ürdün’de 2015’te yaptıkları toplantıda sunuldu, buna rağmen Suriyeli mülteci kadınlara yönelik cinsel istismar devam etti. Ürdün’de görev yapan insani yardım çalışanı Danielle Spencer BBC’ye yaptığı açıklamada, kurumların bu sömürü olaylarını görmezden geldiğini söyledi. “Bu olaylar ilk defa üç yıl önce rapor edildi ama suiistimallere yedi yıldır göz yumuluyor... Birleşmiş Milletler ve bu sistem kadınların bedenlerinin yardım karşılığında kurban edilmesini teşvik eden bir yapı kurdu. Bazı kesimler, insanların büyük bir bölümüne yardım ulaştırmak için kadınların bedeninin cinsel istismar aracı olarak kullanılmasında bir sakınca görmüyor.”dedi.
Suriyeli onurlu kardeşlerimiz cani Esed güçlerinin kurşun, bomba, açlık ve cinsel şiddetinden kaçtılar ama yardım kuruluşu çalışanlarının istismarına maruz kaldılar. Savunmasız ve umutsuz kardeşlerimiz, bu “Ölüm” kamplarında insanlık dışı korkunç koşullar altında yaşıyor. Dahası, bu raporlardan da açıkça anlaşıldığı gibi gıda dâhil olmak üzere temel ihtiyaç maddelerine korkmadan ve cinsel istismara maruz kalmadan erişemiyorlar. Bu, aynı zamanda kardeşlerimizin refahı konusunda BM ve diğer yardım kuruluşları ile Müslüman dünyasındaki rejimlere güvenilemeyeceğine açık kanıttır. Daha doğrusu bu kuruluşlara göre onuru koruma öncelikleri arasında değil.
Gerçekten de Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yokluğunda Suriyeli kadınların onuru hiçbir şekilde güvende değil. Barınmak, korunmak ve onurlu bir hayat sürmek için gidecek hiçbir yerleri yok. Doğrusunu söylemek gerekirse, Hilafet dışında hiçbir devlet Allah’ın hükümleriyle yönetemez, kadınların onurunu baş tacı yapamaz, can ile onuru aynı düzeyde koruyamaz, sözlü de olsa kadının onurunu ihlal edenleri şiddetli şekilde cezalandıramaz. Medine’de ilk İslam Devletinin yöneticisi olan Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Müslüman bir kadının onurunu ihlal eden Beni Kaynuka Yahudilerinin tamamını topraklardan sürmüştür. Abbasi Halifesi El Mu’tasim Billah da Hilafetin başkenti Bağdat olduğu halde Romalı bir askerin tacizine maruz kalan Müslüman bir kadını kurtarmak için o dönem Romalıların en güçlü kalesi durumunda olan Türkiye’nin Amuriye bölgesine büyük bir ordu göndermiştir. Bunlar, Hilafet Devletinde gerçek İslami liderliğin kadının onuruna ne kadar önem verdiğine ve kadınları her türlü tacizden korumayı vazife edindiğine dair emsalsiz örnekleridir. Müslümanları özellikle de Allah’ın güç bahşettiği Müslüman ordular içindeki subayları ivedilikle Hilafet Devleti kurmaya çağırıyoruz. Kadınların onuru, refahı ve sağlığını sadece Hilafet koruyabilir.
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar.” [Nur 55]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.domainnomeaning.com |
E-Mail: media [@] domainnomeaning.com |