Hizb-ut Tahrir’in sekiz cesur ve kahraman genci, 07 Eylül 2015 Pazartesi günü, Khilkhet, Dakka’da aşağılık rejiminin Dedektif Şubesi haydutları tarafından gözaltına alındı. Parti gençlerinin tutuklanması nedeniyle artan kamuoyu baskısından kaçınmak için korkak rejimin haydutları, bu sefer kardeşlerimizi gece karanlığında gizlice aldılar. Kardeşlerimiz şu ana kadar mahkemeye sevk edilmiş değil, hâlâ gözaltında tutuluyorlar. Dedektif Şubesi’nin Minto yolu üzerinde bulunan ofisindeki ünlü işkence odasında vahşice darba maruz kalıyorlar. Bu sekiz gencin ismi şöyledir:

Aylık Tekstil Dergisi editörü ve büro görevlisi Tarık Amin, Abdül Kayyum [26], Ariful İslam [25], Muhammed Nipun [26], Khaer Opu [22], Muhammed İbrahim [26] ve Raşhedül İslam [24].

Gerçekten de bu ürkeklik, zalim Hasina ve onun hükümetinin, gayet başarılı ve verimli geçen Hizbin siyasi konferansını engelleyemememin verdiği hayal kırıklığının açık belirtileridir. Daha konferans başlamadan Hizbin iki onurlu kadın üyesini gözaltına alarak iğrenç bir politik manevra yaptılar. İşkenceye uğrayan bacılarımıza tıbbı tedavi olanağı bile sunmadılar. Allah’ın dinine davet edenlerden intikam almak ve onlara işkence etmek için kasten bazı İslam düşmanı polis ve dedektiflerin nefretini kullandılar. Bacılarımız, acımasızca dövüldükleri sırada “Allah, Allah” diye çığlık attıklarında, haydut memurlardan biri, “Bekleyin, bugün Allah’ınıza kavuşacaksınız”! diyerek adeta onlarla dalga geçiyordu! Hasina’nın kuş beyinli haydutları, bu iğrenç eylemlerin herhalde konferansı önleyebileceğini düşündüler. Ama başvurdukları bu ucuz sindirme taktiklerinin fayda etmediğini görünce, bu defa keyfi tutuklamalara kalkıştılar. Mahkemeye sevk edilmeden gizli yerlerde gözaltında tutulan gençlere, olmadık işkence yapıyorlar.

Hasina ve onun Dedektif Şubesi’nin haydutları bilsin ki, Hizb-ut Tahrir’in üye ve aktivistleri bu ümmetin en cesur ve yiğit evlatlarıdır. Müjdelenen Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini yeniden kurma yolunda kurban olmaktan asla kaçınmayacaklarına dair Allah’a yemini ettiler. Hasina, gerçekten bizim onun haydutları ve onların işkencelerinden korkacağımızı mı sanıyor! Asla, yanılıyorsun ey Hasina! Aksine seni uyarıyoruz, sen ve gangsterlerin, samimi Hilafet davetçilerine karşı işlediğiniz tüm suçlardan dolayı ileride cezaya çarptırılacaksınız. Ey Hasina! Hizb-ut Tahrir’i yok etme hayalinden vazgeç artık! Hâlâ Hizbi yok edebileceğine inanıyor musun? 2009 yılında bizi yasaklamak için yaptığın beyhude girişimden sonra Hizbin günden güne güçlendiğini görmüyor musun? İmajımızı karalamak ve Hizb-ut Tahrir’in güçlü sesini bastırmak için başvurduğun militanlıktan acımasız işkenceye kadar, hatta kullanılan her işe yaramaz ve umutsuz girişimin birbiri ardına fiyaskoyla sonuçlandığını görmüyor musun? Bu mübarek partinin üyelerinin koruyucusu Allah Subhânehu ve Teâlâ olduğuna göre, tek yapabileceğimiz şey, tövbe etmen için seni uyarmaktır. Aksi halde çok geç olabilir.

اللَّهُ وَلِيُّ الَّذِينَ آمَنُوا يُخْرِجُهُمْ مِنْ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَالَّذِينَ كَفَرُوا أَوْلِيَاؤُهُمْ الطَّاغُوتُ يُخْرِجُونَهُمْ مِنْ النُّورِ إِلَى الظُّلُمَاتِ أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ“Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tağuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürürler. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar.” ^{[Bakara 257]}