Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu

No: BG-BA-2009-RS-TR-0022 H. 15 Cumâde’l Ûlâ 1430
M. Pazartesi, 11 May 2009

- Basın Açıklaması - Şeyha Hasîna Hükümeti, İslâm'a ve İslâmî Partilere Karşı Savaş İlan Etmiştir

Kıymetli Gazeteciler!

es-Selâmu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh; Hizb-ut Tahrir / Bangladeş'in düzenlediği basın toplantısına hoş geldiniz. Bugün, Sınır Muhafızları Subayları'nın katliamı hususunda şüpheli rolünden dolayı Hükümeti muhasebe ettiğimiz günden bu yana Hükümetin, Hizb'e yönelik hedeflerini ele alacağız. Bunun yanı sıra sizlere, ülkenin siyasî durumuyla ilgili yeni gelişmeler hakkındaki tavrımızı da arz edeceğiz.

Kıymetli Gazeteciler!

Hizb-ut Tahrir'in, hem Sınır Muhafızları katliamı hususuna ilişkin Hint komplolarını, hem de Hükümetin bu komplolardaki şüpheli rolünü ifşa etme başarısını şüphesiz sizler de çok iyi bilmektesiniz. Bu komploların, ülkenin tarihinde büyük bir olay olduğu ve bu komplolar sebebiyle ülkenin iç ve dış güvenliğinin tehdit altında olduğu hususunda da şüphe yoktur. Nitekim bu olaylar ışığında, muhlis bir partinin sessiz kalması için hiçbir mazeret olmaz. O halde bu komploları başarısızlığa uğratmak ve ülkeyi kurtarmak için Müslümanları bu komplolara karşı bilinçlendirmemiz bizler için artık elzem bir durumdur.

Bu noktadan hareketle Hizb-ut Tahrir / Bangladeş, bu katliamı, Hükümetin içindeki ve dışındaki ajanlarıyla gizli ittifak kurarak Hindistan'ın tezgahladığı uzun vadeli bir komplonun halkası olduğunu açıklayan bir beyan yayınladı. Bunun üzerine Hükümet, beyan dağıttıkları bir sırada Hizb'in üyelerinden 31'ni tutuklamaktan başka bir girişimde bulunmadı. İşte o zamandan beri Hükümet, Hizb'e karşı bir dizi faşizan yöntemler benimseyip uygulamıştır:

-27.03'de Hükümet, katliamdaki şüpheli rolünü ifşa etmek için Hizb'in düzenlediği yürüyüşe polisi musallat ederek 100'den fazla kişiyi yaraladı, Hizb'in üyelerinden 10'unu tutukladı ve tutuklamayı haklı çıkarmak için de onlara haksız suçlamada bulundu.

-25.04'de İçişleri Bakanı, bir televizyon konuşmasında Hükümetin, birçok parti ile diğer örgütlerin yanı sıra Hizb-ut Tahrir'i de kara listeye koyduğunu ilan etti.

-İki gün önce, yani 09.05'de Hükümet, Hizb'in Şitnog şehrinde düzenleyeceği "Küresel Durgunluk ile Bunun Bangladeş Üzerine Etkisi: Alternatif İslâmî İktisat" başlıklı konferansı güvenliğin ve kanunun ihlal edilmesini engelleme diye saçma sapan bir gerekçe ile yasakladı.

-Yine aynı gün polis, genel bir celse olup önceden ilan edilmesine ve 100'den fazla Müslümanın katılmasına rağmen Dakka şehrindeki açık tartışma celsesinde Hizb'in üyelerinden yedisini tutukladı.

Kıymetli Gazeteciler!

Hasîna, 01 Mayıs'ta yaptığı bir toplantıda ülkedeki silahlı grupları ortadan kaldıracağını ilan etti. Oysa bununla siyasî bir akîde olan İslâm'ı kastetmiştir. Bunun ardından da Bangladeş'teki Amerikan Büyükelçisi James Mrorti, Bangladeş'in terör tehdidine maruz kaldığını ilan etmiştir. Amerika da dâhil olmak üzere sömürgeci kâfirin, Bangladeş'deki sözde İslâmî silahlı gurupların tehdidine maruz kaldığını belirtmesi, ülkeyi silahlı guruplardan korumak gerekçesiyle Bangladeş'teki askerî varlıklarını muhafaza etme isteklerinin sinyali olduğu malumdur. Zira Amerika, bölgedeki hedeflerini gerçekleştirmek için Afganistan ile Pakistan'dan sonra Bangladeş'te de kendisine ait bir askerî varlığının olmasını istemektedir. Nitekim bu anlayış, Hükümetin Yerel İdarî Bakanı Eşref İslâm'ın, şayet ülkedeki silahlı gurupların tutuklanmaları tamamlanmaz ise Bangladeş ikinci bir Pakistan'a dönüşecektir şeklindeki sözleriyle de teyit edilmiştir. Dolayısıyla Hükümet ile Amerika, birbirleriyle koordinasyon içerisinde "silahlı guruplar kartını" oynamaktadırlar.

Ancak Amerika, İngiltere ve Hindistan'ın bu ülke üzerindeki komplolarına rağmen bu uyanık Ümmet, Allah'ın izniyle bu komploların başarıya ulaşmasına asla müsamaha göstermeyecektir.

Ayrıca Hükümet, sakinlerinin %90'dan daha fazlasının Müslüman olduğu bir beldede olmamıza rağmen Bangladeş'teki İslâmî-siyasî partileri yasaklamakla tehdit etmektedir. Bunun içindir ki Hükümetin, Hizb-ut Tahrir'e yönelik baskısı ve izlediği politika, övünüp durduğu demokrasi ile fikir özgürlüğünün içi boş sloganlardan başka bir şey olmadığını tüm çıplaklıyla göstermektedir.

Açıktır ki Şeyha Hasîna Hükümeti, İslâm ile İslâmî partilere karşı savaş ilan etmiştir. Bu Hükümetin, efendilerini hoşnut etmek için Kapitalizmin başarısızlığına ilişkin fikrî bir tartışmaya dahi izin vermemesi, onun Amerika ajanlığını ve Amerika'ya olan bağlılığını ispat etmektedir!

Hükümetin, Hizb-ut Tahrir'e yönelik baskıcı üsluplar kullanmasındaki amacı onun, Ümmetle bütünleşmesini engellemektir. Ülkedeki mevcut laik nizam ve sözde demokratik hükümet, sömürgeci kâfir tarafından Müslümanların boyunlarına musallat edilmiştir. Hiç şüphesiz bunlar, Ümmetin saffı dışındadır. Dolayısıyla bu nizamın başarısızlığı, Bangladeş'teki Müslümanların önünde müşahhastır.

Bir siyasî akîde olarak İslâm'ı benimseyen Hizb-ut Tahrir'in popülaritesi, her geçen gün artmaktadır, fikrî ve siyasî aktiviteleri yoluyla da İslâmî Hilâfet Devleti'ni ikame etmeyi hedeflemektedir. Nitekim Hizb-ut Tahrir, İslâm'ın kehanetçi bir din olmayıp bilakis evrensel siyasî bir akîde olduğunu, yönetime, iktisada, haricî siyasete ve benzerlerine yönelik tafsili nizamları içerdiğini ve İslâm'ın 21. yüzyılda insanın maruz kaldığı sorunları çözmeye muktedir olduğunu insanlara ispat etmiştir. İnsanlar arasında yayılan bu fikrî uyanıklık neticesinde insanlar, Hizb'in arı-duru bir şekilde açıkladığı İslâmî akîde çevresinde toplanmış ardından da Hizb'i desteklemişlerdir. Hükümet, Hizb'e fikrî ve siyasî üsluplarla karşı koymakta başarısız olmasının ardından aralarında Şeyha Hasîna ile Avami Birlik Partisi'nin de olduğu muhtelif partilere baskı yapan önceki olağanüstü hal hükümetinin yaptığı gibi Hizb'in ilerlemesini tamamen durdurmak için vahşî üslupları kullanmaya yönelmiştir.

Üç aydan daha az bir zaman içerisinde Hükümet, 50'ye yakın Hizb-ut Tahrir üyesini tutuklamıştır. Biz bu basın toplantısında, onların derhal bırakılmalarını talep ediyor ve Şeyha Hasîna ile Hükümetin'e de otoritede ebediyen kalamayacaklarını bildirmek istiyoruz. Zira geçtiğimiz 55 yıl boyunca, Kral Hüseyin, Hâfız Esat, Saddam Hüseyin, Cemal Abdünnasır, Enver Sedat ve Pervaz Müşerref gibi ister İngiliz ajanı yöneticiler olsun, isterse Amerikan ajanı yöneticiler olsun Hizb-ut Tahrir'in şebâbına çeşitli işkence yöntemleri uygulayan nice diktatör yönetici gelip geçmiştir. Onlardan kimileri helak olmuş kimileri de Ümmetten otoriteyi gasp etmiştir. Hizb-ut Tahrir'e gelince; sadece hayatta kalmamış bilakis günden güne gücünü artırmıştır. Şimdi ise Hilâfet Devleti'nin ikamesi için dünyanın dört bir tarafında Ümmetin liderliğini yapmaktadır.

Bunun içindir ki Hizb'e yönelik onca zorluklara, baskılara, işkencelere ve yalan iftiralara rağmen Hükümet, Hizb'i boyun büktürme veya onu zapt etme veya Hilâfet Devleti'nin ikamesi için çalışmasındaki ısrarını engelleme hususunda başarılı olamamıştır. Hizb şebâbı, fedakarlıkta bulunmaya hazırdır, hiçbir işkenceden korkmaksızın veya çekinmeksizin bu yolda devam edeceklerdir. Hükümetin İslam'a karşı komploları ise başarısız olacak, Hizb-ut Tahrir, Hilâfet Devleti'nin ikamesi için ilerlemeye devam edecektir. Allahu Subhânehu ve Te'âla şöyle buyurmuştur:

يُرِيدُونَ لِيُطْفِؤُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ "Onlar Allah'ın Nûru'nu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Fakat Allah, Nûru'nu tamamlamaktan asla vazgeçmez. Velev kâfirler kerih görse de! O, Rasulü'nü Hidâyet ve Hak Dîn ile gönderendir ki Dînini (diğer) tüm dînlere üstün kılsın. Velev müşrikler kerih görse de! [es-Sâff 8-9]

 

Muhyiddîn Ahmed

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir

Resmî Sözcüsü ve Genel Koordinatörü

Bangladeş

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh
Telefon: +(880) 17 13 00 88 22
www.khilafat.org
Fax: +(880) 29 55 88 54
E-Mail: info@khilafat.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER