18 Ocak 2019’da bazı Bangladeş gazeteleri, Hint Sınır Güvenlik Gücünün (BSF) 31 Rohingyalı Müslümanı Brahmanbaria’daki Kasba Upazila sınır bölgesinden zorla Bangladeş’e sokmaya çalıştığını bildirdi. İslam ümmetinin bu vatansız ve unutulmuş halkı, Hindistan tarafında “ülkesiz” bir yerde açık havada mahsur kalmıştı. Dahası BSF’nin Rohingyalı Müslümanları sınır bölgesinde çok sayıda kamyonda topladığı bildirildi ^{[Dhaka Tribune, 18 Ocak 2019]}

Medya kuruluşlarının bildirdiği gibi Hasina hükümeti, Bangladeş Sınır Muhafızına (BGB) Rohingyalıların ülkeye sokulmaması için güvenliği sıkılaştırma emrini verdi. En son 23 Ocak 2019’da BSF, Rohingyalıları başka bir yere nakletti.

Rohingyalı Müslümanların Şeyh Hasina’nın “sorumluluğunda” olduğunda kuşku yok. Rakhine eyaletinden kaçan Rohingya Müslümanlarını barındırmak ve desteklemek için Ekim 2017’de yaptığı ani duyurusundan önce Hasina, Rakhine eyaletindeki ölüm ve zulümden kaçan Rohingyalılara Bangladeş sınırının açma çağrılarına rağmen Myanmar’dan gelen mülteci akınına izin vermemek konusunda her zaman ısrarcı olmuştur. ^{[bdnews24.com, 07 Dec 2016]} Daha sonra “Rohingya sorununa” öyle zekice kumpas kurdu ki bu sayede uzun süredir arzu ettiği “İnsanlığın Annesi unvanı” elde etmeyi başardı. Oysa Rohingya Müslümanları, temel hizmetlere erişim sınırlı, tehlikeli koşullar altında pis ve kalabalık kamplara mahkûm edilmişlerdi. Gerçekte, Hasina ve Hintli mevkidaşı suç ortağıdır ve genel olarak Müslümanlara karşı aynı nefreti paylaşırlar. Çünkü Hindistan’daki sürgün yıllarında müşriklerden beslenen Hasina ile Hindistan arasında çok yakın bağ vardır. Hasina’nın haydut devleti (polis) içeride samimi Müslümanlara zulmederken, gizli bir motif olmadıkça diğer topraklardaki Müslümanların çektiği acılara kayıtsız kalması şaşırtıcı değil.

Ey Bangladeş Müslümanları! Hain Hasina, Müslüman topraklardaki diğer hain yöneticiler gibi ezilen Rohingyalılara sırtını dönerken, ümmetimizin ayrılmaz bir parçası olan bu Rohingyalılar şimdi nereye sığınacaklar? Bangladeş’teki kaçak kamplarda sıkıntı çekmekte olan bir milyon insanın kaderi ne olacak? Ümmeti Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in onuru, şerefi ve izzeti nerede? Rakhine’den Suriye’ye kadar dünyanın her yerinde devam etmekte olan korku, İslam dünyasını yeniden Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin şemsiyesi altında toplamanın gerekliliğini gösteriyor. Bangladeş’teki ümmeti Hizb-ut Tahrir ile birlikte omuz omuza çalışmaya ve vaat edilen Hilafeti yeniden kurmak için mücadele etmeye çağırıyoruz. Hilafet, Rohingyalı Müslümanlar krizinin ve dünyadaki tüm Müslümanların saygınlığını korumanın gerçek ve yegâne çözümüdür Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ “Gerçekten de, İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” ^[Müslim]