2 Şubat 2015 tarihinde Başbakan Abbott, ulusa sesleniş konuşması yaptı. Konuşmasında potansiyel anti-terör mevzuatının güçlendirilmesi ve Hizb-ut Tahrir'in yasaklanmasından söz etti. Buna karşılık Hizb-ut Tahrir / Avustralya aşağıdaki noktaları vurgular:

1- Zafiyet ve büyük siyasi baskı altında olan Tony Abbott, böyle ucuz ve oportünist siyasi söylemler ile hanesine puan kazanmak için gövde gösterisinde bulunuyor. Bilindiği üzere ulusal güvenlik sorunu, politik uygun amaçlar için kullanılan argümanlardan sadece biridir.

2- Hizb-ut Tahrir'in yasaklanmasından ve mevcut saptırıcı anti-terör yasalarının güçlendirilmesinden söz etmek, az da olsa güvenlikle bir ilgisi varsa da daha çok muhalefetin susturulması ile ilgilidir. Hizb ut Tahrir'in faaliyetleri yasadışı değildir. Bunu değiştirmek için Avustralya hükümetinin kendi siyasi gündemlerine uygun ve eleştirel sesleri bastırmak için yasa değişikliğinde istekli olduğu görülüyor.

3- Hizb-ut Tahrir, özellikle fikri ve siyasi fikirlere dayalı bir partidir. Hizb-ut Tahrir'i yasaklamak için alınacak önlemler, hiçbir şey ifade etmezler. Belki sadece bazı kavramları ve hükümeti rahatsız eden tartışmaları etkin bir şekilde yasaklayabilirler. Bu sonuncusunu söylemek daha da rahatsız edicidir.

4- Hizb-ut Tahrir'i bir şekilde terörizmle irtibatlandırmak, bitkin ve mesnetsiz bir iddiadır. Kayda değer yanıta bile değmez. Her nedense terörizm söz konusu olunca Avustralya hükümetinin hiçbir ahlaki duruşu olmuyor. Oysa Avustralya, çağımızın en büyük teröristlerini, Amerika ve "İsrail" gibi terörist devletlerini, Mısır yöneticisi Sisi gibi İslam dünyasının diktatörlerini destekliyor.

5- Avustralya'nın anti-terör yasaları, zaten ikili bir hukuk sistemi oluşturdu. Kanun önünde Müslümanlar, sıradan insanlar olarak görülmüyor, aksine ulusal güvenlik sorunu olarak ele alınıyorlar. Anti-terör yasaları için oluşturulan yasal kılıf, devletin baskı ve ayrımcılığını haklı çıkarıyor.

6- Böyle bir konuşmanın amacı, dış politika suçlarından dolayı Avustralya hükümetini muhasebe etmemek, Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem tarafından ortaya konulan İslam'ı değil de yerel laik İslam versiyonunu kabul etmek için Müslümanlara gözdağı vermektir.  Bu hiç üzerinde düşünülmeden samimiyetle reddedilmelidir. Bugün Abbott, Hizb-ut Tahrir'i hedef alıyor, ama yarın başka bir Müslüman ya da İslami grup hedef olabilir.