Gallup anketörler kurumu, son zamanlarda Afgan halkının %67'sinin Afganistan'daki silahlı savaşlardan daha büyük tehdit olan işsizliğin arttığına, ekonomik büyümenin azaldığına inandığını gösteren bir rapor yayınladı. Sömürgeciliğin kapitalizmin ekonomik sistemini ve "Bırak piyasa işini yapsın" sloganı altında serbest piyasasını son on üç yıl içinde heybetli gösterme çabası, cinayet, kriz, yolsuzluk, fuhuş, adaletsizlik, farklı sosyal sınıflar, işsizlik, yoksulluk, tekelleşme, mafya, vb şeyler dışında Afganistan halkına hiç bir şey vermedi. Afgan kapitalistlerinin %10'u ülkedeki toplam servetin %90'dan fazlasını ellerinde tutuyor. Yoksulluk ve işsizlik zirvede. Sömürgecilik, Afganistan ekonomisini kendilerine bağımlı hale getirdi. Öyle ki Afgan hükümeti, normal bütçeyi finanse edemez hale geldi. İşgalciler tarafından desteklenip yardım almasa çalışanlarının maaşlarını bile ödeyemez durumda.

Afganistan'ın tek sorunu bu değil. Oxfam tarafından yayımlanan en son rapora göre uluslararası yardım dağıtım organizasyonu, 2016'da dünyanın en zengin bireylerinden sadece %1'nin küresel nüfusun geri kalanından [% 99] daha zengin olacağın söyledi. Bu rapora göre gerçekler çok daha şoke edicidir. Çünkü dünyanın en zengin 80 kişinin varlığı, 3,5 milyar yoksul insanın varlıklarına eşdeğerdir. Müslüman ve mücahit Afganistan halkının maruz kaldığı tüm bu sefalet, afet ve rahatsızlıkların tek sebebi, kapitalizm ve devlet yasalarının uygulanmasıdır. Bu nedenle kapitalist ekonomik sistem, Afgan halkının sorunlarını çözmüş değil. Aksine sıkıntı ve karmaşıklığı daha da arttırdı. Aslında bu sistem, kendi beşiği Batıda bile başarısız ve mağlup olup ölüme mahkûmdur. Bu yüzden bu sistemin uygulanmasının sonucu olan mali ve sosyal krizler, Batının kendi halkını bile bitkin düşürdü ve kamuoyunun bu sistemden tiksinmesine neden oldu.

Buna karşın insan, hayat ve kâinatın yaratıcısının sistemi olan İslam'ın hükümleri, ekonomik alan da dâhil hayatın her sahasında uygulanmak için indirildi. Aslında tarih, İslam'ın ekonomik sisteminin en iyi şekilde insanlar arasında servet dağılımı yaparak ekonomik ve sosyal sorunları çözdüğünün, insanlar arasında sınıf farkı olmadan onurlu ve huzurlu bir yaşam sunduğunun en iyi kanıtıdır.