Haber-Yorum

Bu İş Bu Şekilde Çözülmez Ey Zararlı Yöneticiler!

Haber:

İran'ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney Cumartesi günü yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisine nükleer program konusunda müzakere etmesi ya da askeri harekatla karşı karşıya kalması arasında bir seçim yapması gerektiğine dair bir mektup gönderdiğini açıklamasından bir gün sonra, ülkesinin “baltacı” baskısı altında müzakere etmeyeceğini söyledi. Nitekim Fox Business'a verdiği röportajda Trump şunları söyledi: “İran ile ilişki kurmanın ya askeri olarak ya da anlaşma olmak üzere iki yolu vardır.” Bu da İran'ın nükleer silahlara sahip olmasını engellemek içindir ki Trump'ın açıklamalarında şöyle geçmiştir; “Onlara bir mektup gönderdim ve umarım müzakere edersiniz dedim; çünkü askeri olarak saldırmak zorunda kalırsak bu onlar için korkunç bir şey olur.”

İran devlet medyasının aktardığına göre Hamaney, üst düzey İranlı yetkililerle yaptığı bir toplantı sırasında Washington'un müzakerelere başlama teklifinin “beklentilerini dayatmayı” hedeflediğini söyledi ve şöyle ekledi: “Bazı baltacı hükümetler, sorunları çözmek için değil, aksine egemen olmak ve kendi beklentilerini dayatmak için müzakerelerde ısrar etmektedir.” Ve şöyle devam etti: “Onlar için görüşmeler, sadece İran’ın nükleer meselesiyle sınırlı değildir, aksine yeni beklentilere ulaşmanın da bir aracıdır. İran bu beklentileri kesinlikle kabul etmeyecektir.” (El Cezire Net, 08/03/2025)

Yorum:

Görünen o ki Müslümanların başındaki yöneticiler yakın geçmişten ders almıyorlar, aksine aynı delikten defalarca ısırılıyorlar zira İran'ın yöneticileri ABD Başkanı Barack Obama döneminde P5+1 ülkeleriyle müzakere etmiş ve anlaşma 2015 yılında imzalanmıştı; ardından 2017 yılında Donald Trump iktidara gelmiş ve bu anlaşmayı iptal etmiştir. Çünkü Müslümanların başındaki yöneticiler Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hidayetine göre hareket etmiyorlar: لا يُلْدَغُ المُؤْمِنُ مِن جُحْرٍ واحِدٍ مَرَّتَيْنِ “Mümin aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz.”Çünkü onlar, İslam akidesini fikirlerinin temeli, helal ve haramı da amellerinin ölçüsü yapmıyorlar, aksine dinin devletten ayrılması esasına dayalı uluslararası ilişkilerinde hüküm olarak tağutların şeriatını benimsiyorlar ve kafirleri dost edinmeyi haram kılan İslam nizamı ile hükmetmiyorlar; zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.” [Maide 51]Bu nedenle onların (Müslümanların başındaki yöneticiler), Subhanehu ve Teala Müslümanlara düşmanı korkutmak amacıyla güç hazırlamalarını emretmesine rağmen, aynı delikten tekrar tekrar ısırıldıklarını görmekteyiz. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَأَعِدُّواْ لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِّبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِن دُونِهِمْ لَا تَعْلَمُونَهُمُ اللهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنفِقُواْ مِنْ شَيْءٍ فِي سَبِيلِ اللهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لَا تُظْلَمُونَ“Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın, onunla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah’ın bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız.” [Enfal 60]

Yahudi varlığı nükleer programdan sorumlu İranlı bilim adamlarını öldürmesine rağmen İran rejimi bu ihanete bir karşılık vermezken onun milisleri Irak ve Suriye'de Amerika'nın hizmetinde Müslümanları öldürmüşlerdir.Yine ABD, İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani'ye Irak topraklarında suikast düzenlemiş ve aynı şekilde Yahudi varlığı Lübnan'da, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah başta olmak üzere İran'ın Lübnan'daki parti liderlerini öldürmüştür;tüm bunlara rağmen İran buna, Yahudi varlığının kökünü kazıyacak uygun bir yanıt vermemiş, aksine “direniş ve muhalefet ekseniyle birlikte” olduğunu iddia ederek ürkek ve şekli bir cevap vermiştir!Ancak Allah murdar olanı temiz olandan ayırmak istiyor. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: مَّا كَانَ اللهُ لِيَذَرَ الْمُؤْمِنِينَ عَلَى مَا أَنتُمْ عَلَيْهِ حَتَّىَ يَمِيزَ الْخَبِيثَ مِنَ الطَّيِّبِ “Allah, müminleri (şu) bulunduğunuz durumda bırakacak değildir; sonunda murdarı temizden ayıracaktır.” [Al-i İmran 179]

Ey Müslümanlar: Şunu çok iyi biliniz ki aranızda Allah'ın şeriatı egemen oluncaya kadar sizin için bir izzet olmayacaktır; bu ise ancak aşağılık zararlı yöneticileri kaldırıp atarak ve Allah'ın indirdikleriyle hükmedecek bir Halifeye biat ederek gerçekleşebilir.

Bakın işte halkına asla yalan söylemeyen bir lider olan Hizb-ut Tahrir, sizin aranızda ve sizinle birlikte çalışmakta olup Allah'ın Kitabı ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sünnetinden istinbat edilmiş bir anayasa hazırlamıştır ve fertler, gruplar, güç ve kuvvet ehli olarak sizleri, bu anayasayı benimsemeye ve onu aranızdaki iç ilişkilerde ve İslam Devleti ile diğer devletler arasındaki dış ilişkilerde tatbik konumuna getirmeye davet etmektedir zira anayasanın tatbikinden dolayı onlar mutlu olacakları gibi diğer milletler de mutlu olacaklardır; böylece hayır size dönecektir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللهِ“Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız.” [Al-i İmran 110]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah Abdulhamid - Irak